2024 Bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, “Cumhuriyet kimsenin babasının malı değildir. Cumhuriyetin değerleri kimsenin ailesinden miras kalmamıştır. Cumhuriyetin değerleri ortak değerlerdir 85 milyon vatandaşımızın asimile ettiği, benimsediği ve herkesin sahiplenmek zorunda olduğu bir durumu. Dolayısıyla cumhuriyet değerlerine dayalı bir siyasi ayrımcılığı son derece yanlış ve zararlı buluyorum.” .” söz konusu.
Kurtulmuş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda TBMM Başkanlığı 2024 bütçesine ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Cumhuriyetin 2. yüzyılı için yeni bir anayasa değişikliği yapmanın 28. dönem milletvekillerinin görevi olduğunu ve tarihi bir sorumluluğa sahip olduklarını belirten Kurtulmuş, Türkiye’de hangi sorun tartışılırsa tartışılsın, bununla ilgili bir meselenin bulunduğunu söyledi. Arkasında Anayasa var.
Kurtulmuş, “TBMM’deki tüm siyasi partilerden beklentim şudur… Bir kişi olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak şunu söylüyorum: Sepetlerimizde yer alan tüm bilgileri hiçbir ayrıntıya girmeden sunarak söylüyorum. önyargı veya kötü niyetle, iyi niyetle ve doğru zeminde, yani parlamenter zemine dayanarak, 85 “Ben bu Parlamentonun milyonlarca insanı ilgilendiren çok güçlü bir anayasa yapım sürecini yürütebileceğine inanıyorum. böyle bir bilgi ve böyle bir siyasi deneyim.”
Anayasaların partilerin veya bir grup partinin teklifi değil, milletin teklifi olabileceğini vurgulayan Kurtulmuş, anayasanın en geniş şekilde kabul edilmesi için herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceği kanaatinde olduğunu söyledi. kabul.
Herhangi bir metnin yüzde yüz uzlaşıya ulaşmasının mümkün olmayabileceğini belirten Kurtulmuş, “Dolayısıyla biz bu Meclis olarak anayasal konularda ilerleme sağlayarak yeni bir anayasa, güçlü bir anayasa yapma konusunu ele alabiliriz. Benim gördüklerim Meclis’te siyasi partilerle yaptığım görüşmelerden, müzakerelerden, resmi ve gayri resmi toplantılardan edindiklerimdir.” “Bunun yapılabileceği yönünde bir izlenim var. Böyle bir iyi niyetin olduğunu, talep ve ihtiyacın olduğunu görüyorum.” dedi.
Kurtulmuş, samimi bir müzakere sürecinin sonuç alınması için yeterli olacağını düşündüğünü belirterek, şöyle konuştu:
“Burada kesinlikle kabul etmeyeceğimiz bir şeyin altını çizmek isterim. ‘Bu Meclis anayasa yapamaz’ gibi bir anlayışın tamamen antidemokratik olduğunun altını çizmek isterim. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin 28. Dönemi’ni oluşturan, tıpkı önceki dönemlerde olduğu gibi yeni bir anayasa yapma kararlılığındadır. “Anayasa’da da bazı değişiklikler yapma yetkisi var, millet tarafından yetkilendirilmiş ama tartışma konusu.” ‘Bu Meclis bir kurucu Meclis değildir’ gibi. Bu Meclis’ten anayasa üretilemez’ sözü aslında ‘Bu ülkede anayasa askerin kıçıyla yapılır’ gibi antidemokratik bir anlayışın sonucudur.”
Kurtulmuş, Türkiye’nin özellikle bölgesinde ve dünyadaki gelişmeler çerçevesinde toplumsal bütünlüğünü sağlaması ve toplumsal değerler etrafında bütünleşmesi gerektiğini kaydetti.
cumhuriyet vurgusu
Tarihçilerin “Bereketli Hilal” dediği bu coğrafyayı yeniden ateş çemberine çevirme çabalarını dikkatle okumak gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu coğrafyada güçlü durmaktan başka çaremiz yok. Siyasi görüşümüz, dünya görüşümüz, Türkiye’nin geleceği için hangi öncelikleri öncelikli görüyorsak sonuçta bu ülkede 85 milyon insan olarak birlik olacağız ve hep birlikte dimdik ayakta duracağız.” ayaklarımızın üzerinde.” Bir şekilde yere ineceğiz. Türkiye’nin iç çatışmaları içinde emperyal emelleri doğrultusunda bir kadroyla kendilerine kapı açmak isteyen pek çok gücün bulunduğunu muhtemelen hepimiz biliyoruz. Bu nedenle temel sorunlarımızda birlik olup bütünleşmemiz, temel değerlerimiz etrafında bir araya gelmemiz gerekiyor. Bunlardan biri de cumhuriyetin değerleridir. Cumhuriyet kimsenin babasının malı değildir. Cumhuriyetin değerleri kimsenin kendi ailesinden miras kalmamıştır. Cumhuriyetin değerleri 85 milyon vatandaşımızın özümsediği, benimsediği, herkesin sahip çıkması gereken ortak değerlerdir. Dolayısıyla Cumhuriyet değerlerine dayalı bir siyasi ayrımı son derece yanlış ve zararlı buluyorum. Demokrasi, düşünce özgürlüğü, insan hakları, ilerleme ve kalkınma gibi cumhuriyete ve cumhuriyetin bize sağladığı bazı konulara hep birlikte sahip çıkmamız Türkiye açısından en değerli hassasiyetlerimizden biri olsa gerek. Hele ki cumhuriyet değerleri ile bu milletin çoğunluğunun sahip olduğu inanç değerleri arasında bir ayrılık ve zıtlık varmış gibi sunmak bu millete yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bu anlamda bu millet hem inanç ve medeniyet değerlerine hem de milli değerlerine sahip çıkmış, cumhuriyetin değerlerine sonuna kadar saygı duyarak sahip çıkmayı başarmıştır.”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, aynı adı taşıyan dedesi Numan Kurtulmuş’un da Kurtuluş Savaşı gazisi kahraman bir Osmanlı subayı olduğunu belirterek, dedesinin aynı zamanda Latin alfabesiyle yazılan ilk ilmihal kitaplarından birini de hazırladığını söyledi. cumhuriyet tarihinde. Kurtulmuş, “Şimdi merhum Numan Kurtulmuş’un hayatını ne pahasına tanımlayacaksınız? Bu tartışma yanlıştır, topaldır, millete karşı büyük bir kötülüktür. Kimse cumhuriyetin sahibi olmaya kalkmasın, kimse düşünmesin. bu milletin milli manevi masraflarının kendi kontrolünde olduğunu” ifade etti. söz konusu.
“Etnik, kültürel, mezhepsel, mezhepsel farklılıklara rağmen birlik oluşturmak zorundayız” diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti: “Hatta biraz daha iddialı bir şey söylemek istiyorum: Bu coğrafyanın refahı sadece toplumun sağlam sosyal yapısıyla sınırlı değil. Türk toplumu ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları kendi aralarında ama aynı zamanda bu sağlam sosyal yapıdır.” “Önemli olan bölge ülkelerine örnek olacak dostluk, barış ve kardeşlik ortamını yaratmaktır. Bu nedenle üzerimize büyük sorumluluklar düştüğünün bilincinde olmalıyız.” değerlendirmesini yaptı.
Bölgesel çatışmaların her birinin “yeni küresel çatışma alanları yaratma potansiyeli taşıdığını” vurgulayan Kurtulmuş, “Birinci ve ikinci dünya savaşları önce askeri savaşlarla başladı. Daha sonra ekonomik ve siyasi savaşlar olarak devam etti. İkinci Dünya Savaşı fiilen bitti. , ancak bunu 45 yıllık bir soğuk savaş izledi.” Bu formatta devam etti.” dedi.
(Devam edecek)